Portraits of Delusion

Hikâye, 1935 Gyeongseong’da geçer ve Yun I Ho adında bir ressamı takip eder. Yun I Ho, yarım yüzyıldan uzun süredir halka görünmeyen ve hakkında sayısız söylenti dolaşan gizemli bir kadın olan Song Jeong Hwa’nın portresini yapmakla görevlendirilir. Yun I Ho, onun sırlarını ortaya çıkarmaya başladıkça, gerilim dolu bir hikâye de yavaş yavaş gün yüzüne çıkar. Song Jeong Hwa, yarım asırdan uzun süredir kamuya çıkmamış, Nammoon Hotel’in esrarengiz sahibidir. Büyüleyici güzelliği ve tüyler ürpertici cazibesiyle, sırlarla çevrili gizemli bir figürdür. Yun I Ho, Song Jeong Hwa’nın portresini çizmek için görevlendirilen sanatçıdır. Gizemli kadınla yüz yüze geldiğinde, gerçek sanata olan tutkusu yeniden alevlenir. Sırlarla dolu otelin içinde hapsolmuş, korku ve şaşkınlıkla boğuşuyor olsa da, I Ho kendini yavaş yavaş Jeong Hwa’ya hayran bulur.